'Kilo almamak için yemeklerinizi televizyon karşısında değil masada tüketin'
İSTANBUL (AA) – Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroentereloji Bölümü’nden Prof. Dr. Vedat Göral, yaptığı yazılı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde evde kalınan sürede yemeklerin masada yenilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
Yemeklerin koltuk, yatak odası, televizyon ya da bilgisayar karşısında yenilmemesi gerektiğini aktaran Göral, “Çünkü ne kadar yediğinizi farketmeden ihtiyacınızdan daha fazla tüketirsiniz. Bu davranış modeli kilo almaya ve hatta kronik rahatsızlıklara yol açabilir.” açıklamasında bulundu.
Göral, karantina günlerinde toplumun ilk aldığı ürünün makarna olduğunu anımsatarak, kalorisinin yüksek olması ve düşük besin değerleri nedeniyle makarnanın ideal bir öğün olmadığını, onun yerine lifli gıdaların, proteini yüksek besinlerin, yağlı tohumların, sebze ve meyvenin tüketilmesi gerektiğini anlattı.
Neler yenilebileceğine dair öneriler
Prof. Dr. Göral, her gün yenilmesi gereken besinler hakkında şu bilgileri verdi:
“D vitamini ve kalsiyum bakımından zengin süt, yumurta, yoğurt peynir geliyor. Hijyenik şartlardaki yeşillikler de masamızdan eksik olmamalıdır. Uzun süre dayanabilen kabak, brokoli, karnabahar, biber, turp, havuç, lahana gibi sebzeleri de ihmal etmeyin. Doğal probiyotiklerden sirke, turşu ve kefiri de besin listenize ekleyebilirsiniz.”
Göral, c vitamininin vücudu bariyer gibi hastalıklardan koruduğunu belirterek, elma, portakal ve tüm narenciyelerden bu vitamin ihtiyacının doğal yolla karşılanabileceğini kaydetti.
Taze sıkılmış meyve suyunda şeker miktarının fazlalaşabildiğine değinen Göral, meyvelerin iyi yıkanmış, taze ve posalı olarak tüketilmesi uyarısında bulundu.
Et yemeyenlere alternatif baklagiller
Prof. Dr. Göral, faydalı ve tok tutan besinlerin yanı sıra vejeteryanlara önerilerde bulunduğu açıklamasında, şu bilgileri verdi:
“Yeşil, kırmızı mercimek, nohut, barbunya gibi baklagilleri her gün mutlaka tüketilmesini önerdi. Egzersiz ve sağlıklı beslenmenin yanı sıra su tüketimi de çok önemli. Genellikle unutulan su içmeyi de günlük en az 1,5-2 litreyle listeye eklemeliyiz. Sıvı kaybı vücut direncimizi düşürebilir. Bunun yanında tek ya da 2 öğünde midenize yüklenerek ağır yemek yerine porsiyonları abartmadan sık sık yemek yemelisiniz. Sağlıklı beslenmenin yanında mutlaka her gün egzersiz ve tercihe göre pilates ya da yoga yapılmasını tavsiye ediyorum.”
Göral, kan şekerini hızla yükselten yiyecek ve içeceklerden uzak durulması gerektiğini belirterek, şekerli içeceklerin, beyaz ekmeğin, hamur işininin ve kahvaltıda yenilen işlenmiş et ürünleri ile aşırı tuz içeren gıdaların minimum seviyede tüketilmesi gerektiğini vurguladı.
Çikolata yerine çoğu zaman meyvenin tercih edilmesi gerektiğini aktaran Göral, hazır meyve sularına yönelinmemesi çağrısında bulundu.