“Koronavirüs tedavisi sürecinde aronya tüketin” önerisi
İSTANBUL (AA) – Medipol Mega Üniversite Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Bölümü'nden Uzm. Dr. Yegane Özcan "süper meyve" olarak bilinen aronyanın (aronia), bağışıklığı artırma ve enfeksiyonların tedavisini hızlandırma özelliğinden dolayı birçok ülkede koronavirüs tedavisinin yanında takviye olarak sık kullanıldığını bildirdi.
Virüslere karşı koruyan aronya meyvesinin bu özelliğini içinde bulunan C vitaminine ve yüksek miktardaki antioksidanlara borçlu olduğunu aktaran Özcan, yaptığı yazılı açıklamada vatanı Kuzey Amerika olan bu bitkinin, eskiden Kızılderililer tarafından soğuk algınlığı tedavisinde kullanıldığını hatırlattı.
Özcan, bu özelliğinden dolayı birçok ülkede koronavirüs tedavisinin yanında takviye olarak çok sık kullanılmaya başlandığını kaydederek, şu açıklamalarda bulundu:
"Özellikle Kovid-19 ile savaştığımız bugünlerde beslenmemize dahil edilmesinde büyük fayda var. Buruk tadı nedeniyle, saf olarak değil daha çok püre, jöle, çay, şurup veya diğer meyve sularıyla birlikte tüketilebilir. Aronya düzenli kullanıldığı takdirde kolesterol ve kan şekerini normalleştirir, ateroskleroz, diyabet, kalp krizi ve inme riskini azaltır, kan basıncını düşürür, bağışıklık sistemini güçlendirir ve sinir sistemini rahatlatır. PP vitamini kan damarlarının duvarlarını daha elastik hale getirir. Pektin sindirim sistemini olumlu etkiler ve toksinlerin vücuttan atılmasını hızlandırır."
Özcan, aronyanın ayrıca böbreklerin çalışmasına yardımcı olduğunu, karaciğeri zararlı maddelerden koruduğunu, safranın çıkışını iyileştirdiğini ve gözlerin yaşlanma sürecini yavaşlattığını bildirdi.
– Bilinen tüm meyvelerden daha fazla antioksidan içeriyor"
Uzm. Dr. Yegane Özcan, aronyanın, bilinen tüm diğer meyvelerden daha fazla antioksidan içerdiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Aronya, sadece antioksidan ve C vitamini değil, birçok vitamin açısından da zengindir. PP, B, E ve yüksek miktarda antosiyaninler içerir. Bu arada, antosiyaninlerin bulunduğu tüm meyvelerden, en yüksek antioksidan potansiyele sahip olan aronya meyveleri kanserle mücadele edenler için son derece değerli bir takviyedir. Bunların dışında çok fazla lif, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve manganez içerir. Aronyanın 100 gramında 0,2 gram yağ, 1,5 gram protein, 10,9 gram karbonhidrat, 4,1 gram lif, 80,5 gram su ve organik asitler bulunur."
Özcan, aronyayı, kontrendikasyon olmayan şeker hastalarının ve hamilelerin de tüketebileceğini kaydederek, çocukların 3 yaşından itibaren aronya tüketebileceğini aktardı.
Yegne Özcan, "Ancak tadından dolayı çocuklar bu meyveleri tüketmeye pek iştahlı olmaz. Bu nedenle az miktarda balla karıştırıp verilebilir. Özellikle çocuklarda soğuk algınlığı ve grip tedavisinde, ishal ve gıda zehirlenmelerinde çok faydalı olabilir." ifadelerini kullandı.
– "Kanama sonrası iyileşmeyi hızlandırır"
Uzm. Dr. Yegane Özcan, kanamalardan sonra iyileştirme sürecini hızlandırmak için çok faydalı olduğunu belirterek, şu açıklamalarda bulundu:
"Halk arasında yaygın olan koyu meyvelerde demir oranının yüksek oluşu düşüncesi ve bu sebepten koyu renkli meyvelerin kansızlık tedavisinde takviye olarak çok tercih edilmesi ne yazık ki aronya için geçerli değil, çünkü koyu renkte olmasına rağmen çok eser miktarda demir mikroelementi içermekte. Kansızlık tedavisinde faydalı olmasa da kanamalardan sonra iyileştirme sürecini hızlandırmak çok fayda sağlıyor."
Özcan, bağışıklığı kuvvetlendiren aronya çayının nasıl yapılacağına dair şu bilgileri verdi:
"Vitamin eksikliğinin doğal olarak önlenmesi için aronya çayı öneririm. Kimyasal vitamin kullanımı yerine aronya çayı demlenebilir. Bir bardak sıcak su bir avuç kurutulmuş aronya meyvelerinin üzerine ilave edilir ve 5-6 saat beklenir. Bu karışım günde 3 defa yemeklerden önce yarım çay bardağı olarak 2 hafta boyunca tüketilmeli."
Özcan, aronyanın 3 yaş altı çocuklara yedirilmemesi uyarısında bulundu.