Salgından çıkışın umudu Kovid-19 aşı çalışmalarında ilk sonuçlar alındı
ANKARA(AA) – Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin’in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in geliştirdiği potansiyel Kovid-19 aşısının virüse karşı yüzde 90’dan fazla etkili olduğunun bildirilmesinin ardından, Amerikan biyoteknoloji şirketi Moderna da ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü (NAID) desteğinde geliştirdiği aşı adayının yüzde 95,4 etkili olduğunu açıkladı.
Klinik denemelerin 3’üncü aşamasında binlerce insan üzerinde test edilen aşı adaylarının bağışıklık tepkisi uyandırmada yüksek oranda başarı sağlaması, aşı çalışmalarına yönelik umutları arttırdı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 12 Kasım itibarıyla dünya genelinde 48 Kovid-19 aşı adayı, klinik denemelerle insanlar üzerinde test edilirken, 164 aşı adayı da klinik öncesi geliştirme aşamasında bulunuyor.
Klinik deneme aşamasına geçen aşılardan 21’i birinci, 16’sı ikinci, 11’i ise üçüncü aşamada insanlar üzerinde test ediliyor.
Dünya çapında “aşı seferberliği”
Kovid-19 salgını, tüm dünyayı etkisi altına alırken, salgından çıkışın anahtarı olarak görülen aşı geliştirme çalışmaları aynı anda birçok ülkede birden yürütülüyor.
Kamu kurumları, araştırma kuruluşları, biyoteknoloji ve ilaç şirketleri, Kovid-19’a karşı bağışıklık sağlayacak aşı geliştirmek üzere seferber olmuş durumda.
Hükümetler ve uluslararası kuruluşlar, aşı çalışmalarına daha önce görülmemiş miktarlarda mali kaynak sağlarken, şirketler de henüz klinik deneme aşamasındaki aşılardan yüz milyonlarca doz üreterek büyük riskler alıyor.
Olağan koşullarda, bir aşının geliştirilebilmesi için 10-15 yıl kadar süren uzun bir çalışma gerekirken, Kovid-19’a karşı aşı geliştirme çalışmalarında bu kadar hızlı mesafe kat edilmesinde dünya çapında etkisini gösteren salgının yarattığı olağanüstü koşulların yanı sıra DNA teknolojisindeki ilerlemelerin etkisi oldu.
Virüsün DNA diziliminin açıklanması, aşı çalışmalarını hızlandırdı
Çin’in 11 Ocak’ta Kovid-19’un DNA dizilimini açıklamasının ardından dünyanın pek çok ülkesindeki araştırmacılar, genetik kopyasını ürettikleri virüs üzerinde laboratuvarlarda çalışmaya başladı.
Virüsün genetik diziliminin bilinmesi, aşı geliştirme sürecinin hazırlık safhasını hızlandırarak klinik denemelere hızla geçilebilmesinin yolunu açtı.
Kovid-19’un genetik yapısının 2002-2003’te Çin’den dünyaya yayılan Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu’na (SARS) yol açan koronavirüsle büyük ölçüde örtüşmesi, araştırmacılara SARS’a karşı aşı bulmak için yapılan geçmiş çalışmalardan yararlanma imkanı sağladı.
Binlerce deneğin katıldığı, 3’üncü aşama klinik denemeleri yürütülen potansiyel aşılar arasında ABD’den 4, İngiltere’den 1, Rusya’dan 1, Hindistan’dan 1 ve Çin’den 4 aday yer alıyor.
BioNTech ve “BNT162b1”
Almanya’da Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin’in kurucu ortağı olduğu biyoteknoloji firması BioNTech’in geliştirdiği “BNT162b1” adı verilen aşı adayı 3’üncü aşama denemelere başlayan ilk aşı adaylarından biri olmuştu.
Ribo Nükleik Asit (RNA) temelli aşı, Kovid-19’u etkisiz kılan kan şekeri enzimleri ile alımlayıcı-bağlayıcı İmmünoglobulin G antikorlarını harekete geçirmeyi, hücre düzeyinde bağışıklık tepkisi yaratan CD4+ ve CD8+ glikoproteinlerini artırmayı amaçlıyor.
ABD’de Pfizer, Çin’de Fosun Pharma ilaç firmalarının üretim lisansını aldığı aşı adayı için 1’nci ve 2’nci aşama klinik denemelerinin Almanya’da yürütülmesinin ardından 27 Temmuz’da ABD, Arjantin ve Almanya’nın aralarında olduğu ülkelerde 30 bin sağlıklı gönüllünün katılması hedefiyle 3. aşama klinik denemeler başlatıldı.
Pfizer, 12 Eylül’de denemenin katılımcı sayısını 44 bine çıkarmak için ABD Gıda ve İlaç İdaresine (FDA) başvuruda bulundu.
Şirket Üst Yöneticisi Albert Bourla, 14 Eylül’de, aşının etkinliğine dair kesin sonuçları ekim sonuna kadar almayı beklediklerini, tescil, imalat ve dağıtım süreçleri için de hazırlıklara başladıklarını bildirdi. Bourla, 2020 sonuna kadar 100 milyon ve 2021 sonuna kadar yaklaşık 1,3 milyar doz aşı daha üretmeyi planladığını duyurdu.
Pfizer ve Biontech, 9 Kasım’da, üçüncü aşama denemelerde şu ana dek elde edilen sonuçların aşı adayının bağışıklık tepkilerini uyandırmada yüzde 90’dan fazla etkili olduğunu gösterdiğini açıkladı.
Şirketler, söz konusu aşının tedariki için ABD, AB, İngiltere, Kanada ve Japonya ile ön anlaşmalar imzaladı.
ABD hükümeti, aşı adayının başarılı olması halinde 100 milyon doz aşı satın almak için 1,95 milyar dolarlık bir sözleşme imzalamıştı.
AB Komisyonu aşıdan 300 milyon doz, Japonya ise 120 milyon doz satın almak üzere görüşmeler yürütüyor. Öte yandan Çinli ilaç firması Fosun Pharma’nın aşı adayının klinik denemelerini yürütmek ve aşıyı Çin’de dağıtmak üzere lisans anlaşması bulunuyor.
Moderna ve “mRNA-1273”
ABD’de “Moderna” ilaç firmasının Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü iş birliğiyle geliştirdiği aşı adayı “mRNA-1273” da en fazla umut bağlanan çalışmalar arasında görülüyor.
Merkezi Boston kentinde bulunan “Moderna”, Çin’in Kovid-19’un genetik dizilimini açıklamasından yalnızca 2 gün sonra potansiyel bir aşı geliştirdiğini bildirdi.
BNT162b1 gibi Ribo Nükleik Asit (RNA) temelli aşı adayı, virüsün insan hücresine tutunmasını sağlayan “çivi proteini” adı verilen enzimi baskılayarak, vücutta bağışıklık sağlamayı hedefliyor.
ABD Gıda ve İlaç İdaresinin (FDA) onay vermesinin ardından aşının 1’inci aşama klinik denemeleri, 17 Mart’ta Washington eyaletinde başlarken, mRNA-1273, “insanlar üzerinde denenmeye başlanan ilk potansiyel Kovid-19 aşısı” oldu.
Aşı adayının 3’üncü aşamasa kilinik denemeleri ABD’de 38 merkezde sürdürülürken, şirket 30 bin kişinin katıldığı denemelerde şu ana kadar elde edilen sonuçların, aşı adayının virüse karşı bağışıklık uyandırmada yüzde 95,4 etkili olduğunu ortaya koyduğunu açıkladı.
Oxford aşısı
İngiltere’de Oxford Üniversitesi Jenner Enstitüsü ile Oxford Aşı Grubu iş birliğinde geliştirilen ve üretim lisansı İngiliz-İsveç ilaç şirketi AstraZeneca tarafından satın alınan aşı adayı “AZD1222” için, İngiltere ve Hindistan’da 2’nci ve 3’üncü aşama, Brezilya, Güney Afrika ve ABD’de 3’üncü aşama klinik denemeler yürütülüyor.
Aşı adayı, insanlarda basit soğuk algınlığına yol açan bir adenovirüsün zayıflatılmış ve kendini çoğaltamayan bir versiyonunu içeriyor. Aşı adayı, Kovid-19’un insan hücrelerine tutunmasını sağlayan çivi proteininin yapay şekilde ortaya çıkmasını ve vücudun buna karşı koruyucu antikorlar üreterek gerçek virüse bağışıklık kazanmasını amaçlıyor.
Dünya çapında 30 bin sağlıklı gönüllü üzerinde test edilmesi hedeflenen aşı adayı için, ABD aşının başarılı olması halinde 300 milyon doz satın almak için 1,2 milyar dolar kaynak sağlarken, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri testlerin başarılı olması halinde şirketten 400 milyon doz aşı satın alma konusunda anlaştı.
Aşı adayının 3’üncü aşama klinik denemeleri İngiltere’de bir katılımcıda “transvers miyelit” adı verilen omurilik yangılarının ortaya çıkması nedeniyle 9 Eylül’de geçici olarak durduruldu. İngiltere ve Brezilya’daki testler 12 Eylül’de yeniden başlatılırken ABD’de askıda tutuldu.
21 Ekim’de Brezilya’da denemeye katılan bir gönüllünün Kovid-19’dan öldüğü bildirildi. Olayın ardından deneme durdurulmadı. AstraZeneca konuyla ilgili açıklama yapmazken, uzmanlar ölen kişiye aşı numunesinin değil, kontrol grubu için hazırlanan sahte formülün (placebo) verilmiş olabileceği değerlendirmesine bulundu.
ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), 23 Ekim’de klinik denemenin yeniden başlatılmasına onay verdi.
Şirket, 3’ncü aşama klinik denemenin ilk sonuçlarını aralık sonunda almayı umuyor.
Çin’deki aşı çalışmaları
Kovid-19’un ortaya çıktığı Çin’de de 10 aşı adayının klinik denemeleri sürüyor. Bunlardan 3’ü birinci, 3’ü ikinci, 4’ü ise üçüncü aşamada insanlar üzerinde test ediliyor.
Sinopharm, Sinovac ve CanSino gibi kamuya ait ilaç firmaları, Çin Askeri Tıp Akademisi, Vuhan Viroloji Enstitüsü, Pekin Biyolojik Ürünler Enstitüsü gibi kurumlarla iş birliği içinde aşı çalışmaları yürütüyor.
SinoVac’ın geliştirdiği “CoronaVac”, Sinopharm’ın Vuhan Viroloji Enstitüsü ve Pekin Biyolojik Ürünler Enstitüsü ile geliştirdiği 2 aşı adayı ile CanSino’nun Çin Askeri Tıp Akademisi ile iş birliğinde geliştirdiği “Ad5-NCov” adlı aşı adayı, en fazla umut bağlanan çalışmalar arasında görülüyor.
Sinopharm’ın virüs temelli aşı adayları
Sinopharm’ın ürettiği isimsiz iki aşı adayı, formüllerinde Kovid-19’un “etkisizleştirilmiş” bir hali olan virüs bileşeni bulunduruyor.
Aşı adayları, vücudun güçsüzleştirilmiş virüse karşı doğal korumalarını canlandırmayı, bu yolla bağışıklık tepkisi yaratmayı amaçlıyor.
1’inci ve 2’nci aşama klinik denemeleri Çin’de yürütülen aşı adaylarının, 3. aşama klinik denemeleri 17 Temmuz’da Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’de başladı.
45 bin sağlıklı gönüllünün katılması planlanan denemeler, ilave olarak Bahreyn ve Ürdün’de sürdürülüyor.
SinoVac ve “CoronaVac”
Çinli ilaç şirketi Sinovac’ın geliştirdiği CoronaVac da 3’üncü aşama klinik denemelere başlayan aşı adayları arasında bulunuyor.
Çin hükümeti, 22 Temmuz’da 1’nci ve 2’nci aşama denemelerde etkinliği kanıtlanan ve ciddi bir yan etkiye rastlanmayan aşı adayının acil durum kullanımına izin verdi.
Formülünde virüsün etkisizleştirilmiş bir versiyonunu içeren aşı adayı için 21 Temmuz’da Brezilya’da, 11 Ağustos’ta Endonezya’da 3’ncü aşama klinik denemelere başlandı.
Brezilya’daki denemede 8 bin 870, Endonezya’daki denemede ise 1620 sağlıklı gönüllünün aşılanması planlanıyor.
3’üncü aşama denemeler kapsamında 17 Eylül’de insanlar üzerinde test edilmeye başlanan Coronavac, “Türkiye’de denen ilk Kovid-19 aşısı” oldu.
CanSino ve “Ad5-NCov”
CanSino’nun Çin Askeri Tıp Akademisi ile iş birliğinde geliştirdiği “Ad5-NCov” da 3’üncü aşama denemelere başlanan aşı adayları arasında yer aldı.
Soğuk algınlığına yol açan zararsız bir adenovirüsle insan vücuduna Kovid-19’un genetik bileşenlerini aktararak bağışıklık tepkilerini uyandırmayı hedefleyen Ad5-nCOV’un güvenliğinin ve bağışıklık etkisinin test edildiği 1’inci ve 2’nci aşama klinik denemeleri, Çin’de yürütüldü.
Aşı adayının 3’üncü aşama denemeleri 9 Ağustos’ta Suudi Arabistan’da başladı. 19 Ağustos’ta Pakistan, 3 Eylül’de Rusya, aşı adayının klinik denemelerine onay verdi.
Toplam 40 bin kişinin katılması planlanan klinik denemelerin, Brezilya ve Şili’de de yürütülmesi planlanıyor.
Çin ordusu, 25 Haziran’da aşı adayının “özel ihtiyaç sağlık malzemesi” olarak kullanımını onayladı.
Rusya’nın “Sputnik V” aşısı
Kovid-19 için aşı geliştirilen ülkelerden biri de Rusya oldu.
Gamaleya Ulusal Epidemioloji ve Mikrobiyoloji Enstitüsünün geliştirdiği “Sputnik V” adlı Kovid-19 aşı adayı, kısa süren 1’inci ve 2’nci aşama klinik denemelerin ardından 3’ncü aşamada insanlar üzerinde test edilmeye başlandı.
Aşı adayı, Oxford aşısı gibi soğuk algınlığına yol açan bir adenovirüsten alınan, kendini çoğaltamayan, ayrı dozlar halinde uygulanan iki virüs bileşeni (rAd26 ve rAd5) içeriyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 11 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, aşı adayının erken aşamadaki klinik denemelerde kaydettiği olumlu sonuçların ardından “aşı” olarak tescillendiğini ve yaygın kullanımına başlanacağını duyurdu.
Ancak DSÖ yetkilileri, Rusya’nın iddiası karşısında temkinli bir tutum izlenmesini salık verdi.
Yetkililer, bir aşı adayının yaygın kullanım için tescillenebilmesi için klinik denemelerinin eksiksiz tamamlamış olması gerektiğini vurgulayarak, prosedürlerin aceleye getirilmesinin halk sağlığı bakımından sakıncaları olacağına dikkati çekti.
40 bin kişinin katılması hedeflenen 3’üncü aşama denemeler için Rusya’nın yanı sıra Belarus, Birleşik Arap Emirlikleri, Venezuela ve Hindistan’da çalışmalar başlatıldı. Türkiye’de de klinik denemeler yürütülmesi için başvuru yapıldı.
Rusya, aşı tedariki için Arjantin, Brezilya, Meksika ve Hindistan ile anlaşmalara vardı.
Aşı çalışmasını destekleyen Rus Doğrudan Yatırım Fonu, 11 Kasım’da, Sputnik V’in 3’ncü aşama klinik denemelerin ilk sonuçlarına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada 20 gönüllü üzerindeki detaylı incelemede aşının bağışıklık tepkilerini uyandırmada yüzde 92 başarılı olduğunun tespit edildiği belirtildi.
Novavax ve “NVX-CoV2373”
ABD’li ilaç firması Novavax’ın aşı adayı “NVX-CoV2373” de 3’üncü aşama denemelere başlayan potansiyel Kovid-19 aşıları arasında yer aldı.
Şirket, aşı adayının 3’üncü aşama klinik denemelerine 24 Eylül’de İngiltere’de başladı. İngiliz hükümetinin Aşı Görev Gücü iş birliğinde yürütülen denemeye 18 ile 84 yaşları arasındaki 15 bin gönüllünün katılması hedefleniyor.
Aşı adayının 3’üncü aşama klinik denemelerinin sonunda ABD’ye genişletilmesi planlanırken, ilk sonuçların 2021 yılında alınması bekleniyor.
Genetik mühendisliğiyle üretilmiş Kovid-19 glikoprotein partikülünü içeren aşı adayı, şirketin diğer aşılarında kullandığı güçlendirici katkı maddesiyle (adjuvan) daha fazla antikor ve daha uzun süreli bağışıklık üreterek, bağışıklık tepkisini artırmayı amaçlıyor.
ABD hükümeti, Maryland eyaletinde faaliyet gösteren şirkete, gelecek yılın başında 100 milyon doz Kovid-19 aşısı üretmesi halinde 1,6 milyar dolar ödemeyi taahhüt etti. Şirket ayrıca Avustralya hükümetiyle 30 milyon doz aşı sağlamak üzere anlaşmaya vardı.
Hindistan Serum Enstitüsü (SII) ile imalat anlaşması imzalayan şirket yılda 2 milyar doz aşı üretmeyi hedefliyor.
Janssen ve “Ad26COVS1”
Amerikan ilaç devi Johnson & Johnson’ın bağlı iştiraki Belçikalı Janssen ilaç şirketi de aşı adayı “Ad26COVS1” için 15 Temmuz’da Belçika ve ABD’de başladığı klinik denemeleri 3. aşamaya taşıdı.
“Adenovirüs serotip 26” adı verilen tekil bir virüs bileşeni içeren aşı adayı, Kovid-19’un insan hücrelerine tutunmasını sağlayan “çivi proteine” istikrarlı bir yapay ifade kazandırarak, vücutta virüsü körelten ve etkisizleştiren antikorları canlandırmayı amaçlıyor.
Şirket, tek doz olarak uygulanan aşı adayının 3’üncü aşama denemelerine 23 Eylül’de başladı.
ABD, Güney Afrika, Arjantin, Brezilya, Şili, Kolombiya, Meksika, Peru, Filipinler ve Ukrayna’da yürütülmesi planlanan denemelere 60 bin gönüllünün katılması hedefleniyor.
Öte yandan şirket, aşı formülünü iki doz olarak uyguladığı bir denemeye de 16 Kasım’da İngiltere’de başladı.
ABD hükümeti, aşı adayının başarılı olması halinde ilk etapta 100 milyon, sonrasında 200 milyon doz, İngiltere ise 30 milyon doz satın almak için şirketle anlaşmaya vardı.
Bharat Biotech ve “Covaxin”
Hint ilaç şirketi Bharat Biotech’in Hindistan Tıbbi Araştırma Konseyi ve Ulusal Viroloji Enstitüsü iş birliğiyle geliştirdiği “Covaxin” adlı Kovid-19 aşı adayı, 3’üncü aşama klinik denemelere başlayan potansiyel aşılar arasında yer aldı.
Formülünde Kovid-19’un etkisi azaltılmış bir versiyonunu içeren potansiyel aşı, Hindistan’ın ilk yerli üretim aşı adayı olmuştu.
Hindistan Genel İlaç Kontrolörlüğü (DCGI), 3 Temmuz’da aşı adayının insanlar üzerinde test edilmesine onay vermişti.
1’inci ve 2’nci aşama denemelerin ardından şirket 23 Ekim’de 3’ncü aşama klinik denemelere başladığını açıkladı.
Hindistan’da Bharat Biotech dışında Zydus Cadila, Hindistan Serum Enstitüsü (SII) ve Panacea Biotec şirketleri de yerli aşı geliştirmek üzere çalışmalar yürütüyor. Zydus Cadila, “ZyCoV-D” adlı Kovid-19 aşı adayını, klinik denemelerde insanlar üzerinde test ediyor.
Anılan ülkeler dışında Japonya, Güney Kore, Tayvan, Singapur, Kanada, Avustralya, Fransa, İtalya, Kazakistan ve Küba’da da Kovid-19 aşı adaylarının klinik denemeleri yürütülüyor.
Kovid-19 aşısı ne zaman hazır olacak?
Tüm bu çalışmaların ne zaman sonuçlanıp, yaygın olarak kullanılabilecek bir aşının ne zaman ortaya çıkacağı ise belirsizliğini koruyor.
Klinik denemelerde başarı kaydeden aşıların yeni yıldan itibaren yaygın kullanımına başlanabileceği ifade edilirken dünya çapında üretim ve dağıtım hazırlıkları yapılıyor.
Uluslararası sağlık kurumları ise aşıların geliştirilmesinin aceleye getirilmemesi gerektiği uyarısında bulunuyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısı konusunda son günlerde “cesaret verici” haberler almalarına rağmen bu konuda “ihtiyatlı iyimserlik” içinde olduklarını söyledi.
DSÖ bilim heyetinden başuzman Dr. Soumya Swaminathan da Alman BioNTech ve Amerikan Pfizer ortaklığı aşısı (yeni nesil biyoteknolojik üretim mRNA aşısı) ve Moderna’nın ürettiği aşılarda “yüksek etkinlik” gördüklerini ancak bu aşıların koruma süresi, ağır hastalar ve başta yaşlılar olmak üzere farklı nüfus grupları üzerindeki etkisi hakkında hala pek çok soru işareti olduğunu vurguladı.
Çok yönlü biyolojik etkileri olan ve zaman içinde mutasyon geçirebilen virüslere karşı standart bir aşı üretmek her zaman mümkün olmuyor. Örneğin; Kovid-19’un öncülü olan SARS koronavirüsünün ortaya çıkmasından bu yana 20 yıla yakın zaman geçmesine karşın aşı geliştirilemedi. 1980’li yıllarda AIDS’e yol açan HIV virüsüne karşı başlatılan aşı geliştirme çalışmaları da sonuçsuz kaldı.
Türkiye’de ilk yerli aşının klinik denemeleri başladı
Türkiye’de Kovid-19’a karşı ilk yerli aşı adayının 1’inci aşama klinik denemeleri başladı.
Erciyes Üniversitesi Aşı Araştırma ve Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezinde (ERAGEM) yeni tip koronavirüse karşı geliştirilen, Koçak Farma şirketi tarafından üretimi yapılan ve Sağlık Bakanlığınca desteklenen “ERUCOV-VAC” adı verilen aşı adayı 5 Kasım’da gönüllüler üzerinde test edilmeye başlandı.
Virüsün etkisizleştirilmiş bir versiyonunu içeren (inaktif) aşı, Türkiye’de insanlar üzerinde test edilmeye başlanan ilk yerli Kovid-19 aşı adayı oldu.
DSÖ verilerine göre, Türkiye’den, klinik öncesi geliştirme aşamasında 12 Kovid-19 aşı adayı bulunuyor. Ege Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, Acıbadem Labmed Sağlık Hizmetleri AŞ, Ankara Üniversitesi, İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi, Boğaziçi Üniversitesi, Bezmialem Vakıf Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Koçak Farma, Kovid-19 aşısı için çalışmaları yürütüyor
Potansiyel aşılar, Türkiye’de de denenmeye başlandı
Öte yandan dünyada 3’üncü aşama denemeleri yapılan potansiyel aşılardan bazıları Türkiye’de insanlar üzerinde denenmeye başlandı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 17 Eylül’de yaptığı açıklamada, Çinli Sinovac firmasının geliştirdiği aşı adayı “Coronavac”ın Hacettepe Üniversitesinde görevli 3 gönüllü sağlık çalışanı üzerinde test edilmeye başlandığını duyurdu. Coronavac, “Türkiye’de insanlar üzerinde denenen ilk potansiyel Kovid-19 aşısı” oldu.
Koca, ABD’li ilaç şirketi Pfizer’in BioNTech ile geliştirdiği aşı adayının 3’üncü aşama denemelerine izin verildiğini, Rusya’nın aşı adayı için yaptığı müracaatın da değerlendirildiğini söyledi.
Çin menşeili aşının ilk başta 1200 sağlık çalışanı üzerinde deneneceğini vurgulayan Koca, devamında denek sayısının 12-13 bine çıkarılmasının planlandığı bilgisini paylaştı.
Klinik denemeler, 3 aşamada yapılıyor
Bir aşının yaygın olarak kullanılabilmesi için 3 aşamada insanlar üzerinde test edilmesi gerekiyor. Klinik denemelerin ilk aşamasında, az sayıdaki gönüllü sağlıklı denek üzerinde aşının güvenli olup olmadığı ve insanlar üzerindeki muhtemel yan etkileri araştırılıyor. İkinci aşamada, aşının bağışık tepkilerini uyandırmadaki etkinliği 100’den fazla denek üzerinde test ediliyor. Üçüncü ve son aşamada ise aynı işlem, binlerce denekle tekrarlanıyor. Tüm bu süreç, aylar ve hatta yıllar alabiliyor.
Çin’in Vuhan kentinde Aralık 2019’da ortaya çıkan Kovid-19, 200’den fazla ülke ve bölgeye yayılarak salgına dönüştü. Dünya genelinde vaka sayısı 55,3 milyonu aşarken 1 milyon 336 binden fazla kişi hayatını kaybetti.