Sırbistan’da Türk yatırımcılar büyük ilgi görüyor.
www.beeoant.com
Balkanlar’da Sırbistan’ın Önemi
Son derece güncel ve önemli bir haberi sizlerle paylaşmak isterim. Sırbistan İnşaat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile TAŞYAPI İNŞAAT TAAHHÜT arasında Ekim 2018’de imzalanan “Novi Pazar – Tütin Yolu” projesinde kredi onayları çıktı.
Ekonomik ve siyasi anlamda çok önemli olan kredi için Sırbistan Hükümeti’nden açıklama yapıldı. Sırbistan Maliye Bakanlığı, parlamentonun kredi anlaşmasını onayladığını duyurdu. Finansmanı Türkiye (%80) ve Sırbistan ( ) tarafından sağlanacak projede Ziraat Bankası ile Deniz Bank kredisi kullanılacak. İlk etap bütçesi yaklaşık 19,2 milyon Euro, toplam kredi miktarı ise 219 milyon Euro olarak belirlendi.
Sırbistan Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, kredi ülkenin güneyindeki Novi Pazar-Tutin yolunun yeniden inşası ve Belgrad’ı Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’ya bağlayan Sremska Raca-Kuzmin otoyol projesi için kullanılacak.
Kredi iki farklı dilimde gerçekleşecek. Kredinin birinci bölümü 19.2 milyon euro olacak. İkinci bölüm ise 200 milyon euro olarak belirlendi. Anlaşma şartlarına göre Sırbistan Devleti, ilk kredi tesisini 21 eşit taksitte 915.000 euro ödeyecek. İkinci dilim ise 11.1 milyon Euro ve 18 eşit taksit. Her kredi dilimi için yıllık faiz oranı % 2.5 olarak belirlendi.
Geçtiğimiz günlerde 19,2 milyon EURO değerindeki ilk kredi paketi Ziraat Bankası ve Denizbank nezdinde de onaylanan projenin bundan sonra hız kazanması ve olumlu bir hava yayması beklenirken bu haberle önce hepimizin bildiği ve kabul ettiği noktaları artarda sıralayarak başlayalım.
Türkiye’nin Balkanlara olan coğrafi ve tarihi bağları Osmanlı’ya dayanan köklü geçmişi olduğu tüm dünyaca bilinen yadsınamaz bir gerçekliktir. Aynı zamanda Sırbistan’ın başkenti Belgrad’ın da Balkanların en önemli başkenti olduğunu bilmeyen yoktur. Balkan politikalarında Belgrad’ın nerede durduğu çok önemlidir. Çünkü eski Yugoslavya’nın da başkentidir ve etkisi aynen devam etmektedir. İstanbul Türkiye için ne ise Belgrad’da Balkan coğrafyası için aynı anlamı ifade eder.
belgrad
Bira festivali
Bira festivali
Yüzeysel olarak sadece kredi gibi gözükse de bu tür haberler sadece kredi değil birçok anlam ifade ediyor. Türkiye’ye bakış açısı, Türkiye’nin bölgedeki ağırlığı ve birçok nedenlerle hem Sırbistan’da yasayanlar için hem tüm Balkan coğrafyası için hem de Türkiye’den gelenler için bu kredi haberi birçok anlam taşıdı. Çünkü domino taşları gibi her hamle birçok noktayı etkiliyor. Ekonomik ve siyasi yönden çalkantılı yıllar geçirmiş olan Balkanlar’da Sırbistan’la bu kadar iyi münasebetlerin geliştirilmesi bölgede istikrarın kalıcı olarak yerleşmesine ve istenmeyen olaylar yaşanmasının önlenmesine de hizmet ediyor. Bosna-Hersek’teki Sırpların ve Boşnakların barış içinde yaşamasında Sırbistan’ın önemli rolü var. Çünkü Sırbistan barış ve ekonomik büyüme istiyor, kavgaya yeşil ışık yakmıyor. Yakmayışında, Türkiye ile iyi münasebetlerini daha da ileriye götürmek isteğinin huzur ve istikrarı sağlamak amacının çok önemli bir payı var. Böylece Ankara ile Belgrad arasındaki bağlar güçlendikçe Saraybosna & Belgrad münasebetleri de düzeliyor ayrıca öte yandan Sırbistan Müslümanları ile Belgrad yönetimi arasındaki sıkıntılar da böylece gideriliyor. Boşnaklar, hem Bosna-Hersek’te hem de Sancak’ta, Türkiye’nin Sırbistan’la kurduğu ve kurdurduğu iyi münasebetlerden yararlanıyorlar. Dolayısı ile herkesin kazandığı ve kazandırdığı bu politikalar tüm bölge ülkelerinin yararına ilerliyor. Oluşan istikrarlı barış ve güven havası ekonomiye de yansıyor tabii ki.
Bunun sonuçlarını hiç beklemeden anında görüyor olmak hem sevindirici hem de umut verici. Bu kapsamda görüyoruz ki tüm taraflar iyi niyet ile gerçekten ortaya bir şey koymak ilişkileri daha da iyileştirmek ve ortak kazanımlar yaratmak için var güçleri ile çabalıyorlar. Bundan öncesinde Türkiye-Sırbistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin tesis edilmesine ilişkin ortak irade beyan edildi. Sırbistan Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Marko Čadež, genişletilmiş STA’nın imzalanmasının önemini vurgulayarak, yatırım yolundaki bütün engellerin aşılması konusunda iki hükümetin desteklerini hatırlattı. Čadež, “iki ülke iş dünyasına bundan sonrası için güvenin” dedi.
Bundan önceki dönem de iki ülke arasındaki iyi münasebetlerin ne kadar geliştiğini gösteren Ormancılık ve Su konusundaki iş birliğinden Belgrad’daki Bayraklı Camii’nin restorasyonuna kadar uzanan geniş bir yelpazede tam 16 anlaşma imzalanmıştı. Çok kapsamlı bir serbest ticaret anlaşmasının iki ülke arasında var olduğunu da unutmayalım. Dolayısı ile Türk işadamlarının planladığı yabancı bir ülkede başarılı olmak için tüm şartlar Sırbistan’da hazır. Saha , zemin hava, tribünler her faktör başarıdan yana. Daha somut örnekler ile ifade edecek olursak , Belgrad Ticaret Odası ve SIEPA Türk iş dünyası ile iyi ilişkiler kurmak, çözüm geliştirmek gibi konularda çok çok istekli. Türk işadamlarını sürekli Belgrad’a/ Sırbistan’a davet ediyorlar, iş yapmak istiyorlar. Karşılıklı vizelerin olmaması da geliş-gidişleri kolaylaştırıyor. Türkiye’nin Belgrad Büyükelçiliği de karşılıklı yatırımların yapılması için büyük çaba harcıyor.
Sırbistan’da devlet tarafında da müthiş pozitif bir hava mevcut.
Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić, Türk yatırımcılara ,”Balkanlar bölgesinde kim size daha iyi şart verirse siz gelin, biz size daha iyisini vereceğiz” demişti. Böylece Sırbistan’ın daha fazla yatırımcı çekmek ve çalışmak amacında olduğunu söyleyen ve her adımı ile , Sırbistan Cumhurbaşkanının Türkiye’ye pozitif bakış açısını, Türkiye’den gelen işadamlarının hepsine kapısını açık olduğunu kendi söylemleriyle ifade ettiğini ne kadar ciddi ve kararlı gördük. Bu hava haliyle sokaktaki Sırp vatandaşlarına da yansıyor. Türkiye’ye yönelik giderek artan olumlu bir algı söz konusu. Çünkü 500 yıl beraber yaşamışız ve son dönemde gelen Türkler ya turist ya öğrenci ya da işadamı. Sonuçta para harcayan, yatırıma gelen Türkleri görüyorlar böylece güçlü bir Türk algısı mevcut.
Ayrıca Türkiye Finans Sektörünün Halkbank üzerinden bu ülkeye girmesi de Sırbistan’da olumlu hava yaratmış durumda.. Türkiye yeni dönemde, birçok projeye talip. Bu yolun Sırbistan’ın içerisinde tüm dokusuyla Osmanlı bölgesi gibi muhafaza edilen, Sancak’ı da kapsamasını telkin ediyor Türkiye. Geçmiş dönemde Türkiye, Sırbistan’dan et ithalinde alınan etin önemli bir kısmının Sancak bölgesindeki yayla hayvanlarının eti olmasını talep etmişti hatırlarsanız. Sancak bölgesi Yeni Pazar’da binlerce Müslüman o dönem Erdoğan’ın ziyareti münasebetiyle, adeta Türkiye’ye sevgi mitingi düzenlemişti. Bu mitingde kürsüye çıkarken yanına Cumhurbaşkanı Vuçiç’i de alan, dolayısıyla Belgrad’ın bu bölge üzerindeki otoritesine saygı telkin eden Sn. Erdoğan, Sancaklıların Türkiye sevgisini de suistimal etmeye niyeti olmadığını şık bir şekilde ortaya koymuştu. Sn. Vuçiç de, mitingdeki konuşmasında “Sizleri düşündüğü ve sizlere yardım etmek istediği için Sn. Erdoğan’a teşekkür ediyorum. Burada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gösterilen ilginin yarısının dahi bana gösterilmeyeceğini biliyorum. Ancak hangi millet ve dinden olursa olsun tüm Sırbistan vatandaşlarının çıkarları için elimden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğimi söyleyecek cesaret ve iyi niyete sahibim.” diyerek herhangi bir endişe taşımadan, bu konuda Türkiye’ye güvendiğini ortaya koymuştu.
Bu konuşmaları takip eden süreç sonrasında bugün makro bazda atılan adımların olumlu yansımalarını görüyoruz, güzel sonuçlarını alıyoruz.
Bizlere de bu olumlu havayı zamanında ve doğru anlamda değerlendirmek ve keyfini sürmek kalıyor.