Suya atılan Adnan Menderes imzası
ANKARA (AA) – Merhum Başbakan Adnan Menderes tarafından kurulan Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, bugün yaptığı baraj, sulama ve içme suyu yatırımlarıyla Türkiye’nin en büyük yatırımcı kuruluşu haline geldi.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, DSİ Genel Müdürlüğü, 1950-1960 yıllarında Türkiye’de Başbakanlık yapan merhum Adnan Menderes’in su yapılarının kalkınmaya etkisini bilmesi ve bu yönde verdiği talimatla kuruldu.
DSİ, 6200 sayılı Kanun ile 18 Aralık 1953’te kurulurken, 1954 yılında teşkilatlandı. Kurum, ülkenin ekonomik kalkınmışlığında elektrik üretiminin ve depolama tesislerinin önemli bir yeri olduğu gerçeğinden hareketle barajlar ve hidroelektrik santralleri (HES) kurmaya başladı. DSİ, bugün baraj yatırımları yanında, taşkın koruma, sulu ziraatı yaygınlaştırma, hidroelektrik enerji üretme ve büyük şehirlere içme suyu temini görevlerini etkin şekilde yerine getiriyor.
Elektrik üretiminde yeni dönem
Merhum Adnan Menderes’in Başbakanlığı döneminde DSİ’nin kurulmasıyla Türkiye’de elektrik üretimi alanında yeni bir dönem başladı. Bu dönemde, faaliyete geçirilen Sarıyar, Seyhan, Hirfanlı, Demirköprü, Kemer baraj ve HES’lerinin toplam üretim kapasitesi 1 milyar 429 milyon kilovatsaate ulaştı. Bu barajların yanı sıra orta ölçekte birçok hidroelektrik santrali tamamlanarak işletmeye açıldı.
Ayrıca, mevcut termik santrallerin kapasitelerinin artırılması sağlandı. Elektrik üretimi 1950 yılında 789,5 milyon kilovatsaat iken 1960 yılında 2 milyar 815 milyon kilovatsaatin üzerine çıktı. Ayrıca Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamındaki en önemli yatırımlardan Ilısu Barajı’nın planlama çalışmaları da 1950’li yıllarda yapılmaya başlandı. Türkiye’nin en önemli tesislerinden Keban Barajı’nın planlama çalışmaları da o döneme uzanıyor.
Pek çok alanda faaliyet gösterse de DSİ daha çok baraj inşa eden bir kuruluş olarak biliniyor. Bu baraj ve HES’ler arasında dünyanın en yüksek ve büyük barajları arasına ismini yazdıran Atatürk, Keban, Karakaya, Altınkaya ve Oymapınar gibi barajlar yer alıyor.
Ülkeye kazandırılan yatırımlar
Temelleri son derece sağlam atılan DSİ Genel Müdürlüğü, kurulduğu 1954 yılından bu yana 861’i baraj, 681’i HES, 613’ü gölet ve bent, 3 bin 146’sı sulama tesisi, 332’si içme suyu ve temin tesisi, 18’i atık su tesisi, 9 bin 957’i taşkın koruma tesisi, 222’si toplulaştırma projesi olmak üzere toplamda 16 bine yakın tesisi ülkeye kazandırdı.
Bu tesislerle 177 milyar metreküp su baraj ve göletlerde depolandı, 66,4 milyon dekar arazi sulamaya açılarak yıllık 49,8 milyar lira tarımsal gelir artışı sağlandı. 42,2 milyon dekar alan toplulaştırılırken, hidroelektrik enerji kapasitesi 100 milyar kilovatsaate ulaştı. 45 milyon kişiye içme-kullanma suyu sağlanırken, 45 milyon dekar arazi taşkından korundu. Günde 236 bin metreküp atık su arıtılarak tarım sektöründe de değerlendirilebilecek şekilde yeniden kullanıma sunuldu.
Dünyada ses getiren yatırımlar
DSİ Genel Müdürlüğü, dünyada ses getiren tesisleri de hizmete aldı. Bu yatırımlardan bazıları şöyle:
“BARAJLARIN EFENDİSİ” ATATÜRK BARAJI VE HES: Gövde hacmi bakımından dünyanın en büyük 5’inci barajı olan Atatürk Barajı, Avrupa’nın ve Türkiye’nin en büyük HES’i konumunda bulunuyor. Dünyanın en büyük 3’üncü taşkın kontrol hacmine sahip baraj, yapay olmasına rağmen ülkenin en büyük 3’üncü gölünün oluşmasına da vesile oldu. 1993 yılından bu yana yaklaşık 184 milyar kilovatsaat (yaklaşık 110 milyar lira değerinde) elektrik enerjisi üreten tesis, her yıl yaklaşık 50 bin kişi tarafından ziyaret edilerek turizme de katkı sağlıyor.
ÜLKEMİZİN GURURU KEBAN BARAJI: Hidroelektrik enerji açısından Türkiye’nin ilk dev yatırımlarından birisi konumunda bulunuyor. 46 yılda 267 milyar kilovatsaat enerji üreten Keban, ülke ekonomisine 155 milyar lira katkı sağladı.
FIRAT’IN GERDANLIĞI KARAKAYA BARAJI: 1987 yılında işletmeye açılan baraj bugüne kadar 219 milyar kilovatsaat enerji üreterek ekonomiye 131 milyar lira katkı verdi.
MÜHENDİSLİK HARİKASI ARTVİN DERİNER BARAJI: 249 metre yüksekliğiyle dünyanın 6’ncı, Türkiye’nin en yüksek barajı unvanını taşıyor. 2013 yılı başı itibarıyla enerji üretimine başlanan Deriner Barajı’nda toplam 10 milyar kilovatsaat enerji ile milli ekonomiye yaklaşık 6 milyar lira katkıda bulunuldu.
TÜRKİYE’NİN İKİNCİ EN YÜKSEK BARAJI ERMENEK: Ermenek Barajı, 218 metre yüksekliğiyle Deriner Barajı’ndan sonra ülkenin en yüksek barajı konumunda bulunuyor. 2012 yılı başı itibarıyla enerji üretimine başlanan barajda toplam 6 milyar kilovatsaat enerji üretilirken, ekonomiye sağlanan katkı 4 milyar lira oldu.
GAP’IN KİLİT PROJESİ ILISU BARAJI: Bu baraj, ön yüzü beton kaplı baraj tipinde dolgu hacmi ve gövde uzunluğu bakımından dünyada birinci, gövde hacmi bakımdan ülkede Atatürk Barajı’ndan sonra ikinci, üreteceği enerji bakımından Türkiye’de dördüncü konumda bulunuyor. Dicle Nehri üzerinde kurulan en büyük baraj ve HES niteliğini taşıyor.
ASRIN PROJESİ İLE YAVRU VATANA CANSUYU: KKTC’ye içme suyu temini projesi hayata geçirildi. 107 kilometre uzunluğundaki isale hattı ile Yavru Vatan’a yılda 75 milyon metreküp su iletiliyor.
YENİ REKOR YUSUFELİ BARAJI İLE GELECEK: 275 metre yüksekliğiyle ülkenin en yüksek barajı unvanına aday Yusufeli Barajı, yıllık 1 milyar 888 milyon kilovatsaat enerji üreterek milli ekonomiye yıllık yaklaşık 1 milyar lira katkı sağlayacak.
DİYARBAKIR’IN ÇILGIN PROJESİ SİLVAN BARAJI: Dicle Nehri üzerindeki en büyük sulama maksatlı barajlardan biri olan Silvan Barajı 2,3 milyon dekar zirai araziyi sulayacak.
GÜNEYDOĞU ANADOLU PROJESİ: GAP bölgesinde teknik ve ekonomik olarak sulanabilir 10,6 milyon dekar arazinin yüzde 53’ünün şebeke inşaatı tamamlandı. Ana kanal ve tünellerin büyük bölümü bitirilirken, kılcal damar niteliğindeki şebeke inşaatları hızla sürüyor.
Merhum Adnan Menderes’in isteğiydi
1863 yılından beri Ege Bölgesi’nin hayali olan ve sınıfında dünyanın 5’inci büyük barajı konumundaki Çine Adnan Menderes Barajı 2010 yılında tamamlandı. Barajla 223 bin 580 dekar arazinin sulanması planlanırken, 91 bin dekar zirai arazi taşkın zararlarından korunuyor. Barajla yıllık ortalama 180 milyon lira taşkın zararı önleniyor.
Adnan Menderes “Ya Menderes Nehri! Sabah erken kalkmışsın, her şey hazırlanmış, pamuklar toplanacak, ortalık günlük güneşlik. Bir de bakarsın şu dağların ardından bir şeyler geliyor. Gökte önce bir bulut, sonra bir bora, bir dolu, arkadan bir fırtına. Şimşekler ışıl ışıl çakıyor, gökler inim inim inliyor. Çine sele dönüşmüş, çağlayanlar gibi akıyor. Menderes taşmış, bütün pamuk ovaları sular içinde, yeni mahsul su üstünde çırpınıyor. Bir ağacın altında büzülür, yumruklarını sıkar, kafanı habire vurur durursun. Gözlerinden yaşlar akar, yüzüne çarpan sert damlalarla kendine gelirsin. ‘Tevekkeltü al Allah’ dersin, başka güvenecek kimin var? Bu acıya, değme insan katlanamaz” sözleriyle nehrin kontrol altına alınması için bir baraj yapılması gerektiğini vurgulamıştı.