Türkiye ile BAE Arasındaki Ticaret Hacmi Artıyor: İyi Niyet Anlaşması İmzalandı
Türkiye ile BAE Arasındaki Ticaret Hacmi Artıyor: İyi Niyet Anlaşması İmzalandı. İki ülke arasındaki ticaret hacminin 40 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor; yatırım teşvikleri, ticaret fuarları ve gümrük kolaylıkları gibi adımlarla iş birliği derinleştirilecek
Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki ticaret ilişkilerinde son dönemde önemli gelişmeler yaşanıyor. Para Ajansı fahri yazarımız Elif Rahvancı, bu yazısında iki ülke arasındaki ticaret hacminin nasıl artırılabileceğine dair atılacak adımları ve yakın zamanda imzalanan iyi niyet anlaşmasının detaylarını ele alıyor.
İstanbul’da düzenlenen iş birliği forumunda, Dubai Ticaret Odası Başkanı ve CEO'su Mohammad Ali Rashed Lootah, Türkiye ile Dubai arasındaki petrol dışı ticaretin, 2022 ile 2023 yılları arasında iki katından fazla artarak 34,4 milyar ABD dolarına ulaştığını belirtti. Türkiye, bu dönemde Dubai’nin üçüncü büyük ticaret ortağı haline geldi. Forumun sonunda iki ülke arasındaki ticaret hacminin 40 milyar dolara çıkarılmasına yönelik bir iyi niyet anlaşması da imzalandı.
Ticaret hacminin artırılmasına yönelik atılması gereken adımlar arasında yeni ticaret anlaşmaları ve mevcut olanların güncellenmesi önemli bir yer tutmaktadır. Bu sayede, iki ülke arasındaki ticaretin kolaylaştırılmasının ve hacminin artırılmasının ilk adımı atılmış olacaktır.
İkinci konu başlığı, yatırım teşvikleridir. Her iki ülke de karşılıklı olarak yatırım teşviklerini artırarak iş birliği ve ortak girişimlerin önünü açabilir.
Üçüncü adım, ticaret fuarları ve ilişkilerin geliştirilmesidir. Ticaret fuarları düzenleyerek iş insanlarının bir araya gelmesi ve doğrudan temas kurmaları sağlanarak ticaret artırılabilir.
Dördüncü adım, gümrük kolaylıklarıdır. Gümrük prosedürlerinin basitleştirilmesi ve kolaylaştırılmasıyla ithalat ve ihracatta yaşanan engeller azaltılabilir.
Beşinci adım, lojistik destektir. Taşımacılık altyapısının geliştirilmesiyle mal ve hizmet akışını hızlandırmak için lojistik destek sağlanabilir. İhtiyaçların tespiti, doğru ürün temini, konsoloslukların ve ticaret odalarının birlikte çalışması ve ortak bir çalıştay oluşturulması, Türkiye’yi Dubai’nin birinci ticaret ortağı konumuna getirebilir.
BAE’den yatırım ve yatırımcı çekme konusuna da dikkat çekilmelidir. Şu sıralar hem konsolosluk hem büyükelçilik hem de BAE’de temsil ettiğimiz aileler, özellikle üretim sektörü ve teknolojiye yatırım yapmak istemektedir. Kendi markaları adı altında fason üretim yaptıracak firmalar da aramaktadırlar. Ayrıca, Türk üreticiler, BAE’de kuracakları bir montaj hattı ile “Made in BAE” ibaresi almaları durumunda Hindistan pazarına rahatlıkla girebilirler ve hatta bu konuda kendileri de yatırımcı olabilirler.
Büyük yatırımların gelmesindeki temel kriter, sermayenin geri dönüş hızının 10 yıl ve altında olmasıdır. Güncel Eurobond faizleri ve hazine garantisiyle yatırılan para, 12 yılda geri alınabilmektedir. Bu bağlamda, gayrimenkul, otel ve AVM yatırımları yabancılar açısından şu sıralar kârlı görünmemektedir. Ancak inşaat sektörü için durum farklı olabilir; özellikle Abu Dhabi’de başlanacak olan büyük projeden pay kapılabilir. İnşaat malzemeleri üreticileri ve altyapı firmaları için de aynı durum geçerlidir.
Geçtiğimiz günlerde Abu Dhabi, dünyanın en zengin şehri seçildi. Ayrıca, Economic Intelligence Unit raporuna göre dünyanın en güvenli şehri unvanına da sahiptir. Bunun yanı sıra Hindistan’a açılan ticaret kapısı olarak önemli bir stratejik avantaja sahiptir. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde, iki ülke arasında ortak bir çalışma grubunun oluşturulması en acil konularımızdandır.
Gazze’de yaşanan savaşın ekonomiyi etkilediği şu günlerde, bu haftanın geçtiğimiz haftalardan daha iyi geçmesini diler, sağlık ve esenlikler temenni ederim.''