Borsamızda Yapay Zeka İşlemleri Ne Oranda
Borsamızda Yapay Zeka İşlemleri Ne Oranda? Hisse senedi, vadeli işlem opsiyon ve döviz işlemlerinin gerçekleştirildiği piyasalarda işlem yapan yatırımcılar için saniyeler bile büyük önem arz ederken, beşeri faktörler sebebiyle yatırımcıların zaman zaman gecikmeli ve hatalı işlemler gerçekleştirmesi, yatırımcılar için dezavantaj oluşturabiliyor. Bu olumsuzlukları minimuma indirebilmek ve daha karlı işlemler yapabilmek için bireysel ve kurumsal yatırımcıların bazı indikatör ve fiyat hareketlerine ilişkin belirli kurallarla kurgulanmış "otomatik alım-satım işlemleri" olarak da bilinen algoritma kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşıyor.
Teknolojinin gelişimi hayatın her noktasında etkisini artırmaya devam ederken, piyasalarda da algoritma ve robotlar tarafından yapılan işlemlerin ağırlığı her geçen gün artıyor.
Hisse senedi, vadeli işlem opsiyon ve döviz işlemlerinin gerçekleştirildiği piyasalarda işlem yapan yatırımcılar için saniyeler bile büyük önem arz ederken, beşeri faktörler sebebiyle yatırımcıların zaman zaman gecikmeli ve hatalı işlemler gerçekleştirmesi, yatırımcılar için dezavantaj oluşturabiliyor.
Bu olumsuzlukları minimuma indirebilmek ve daha karlı işlemler yapabilmek için bireysel ve kurumsal yatırımcıların bazı indikatör ve fiyat hareketlerine ilişkin belirli kurallarla kurgulanmış "otomatik alım-satım işlemleri" olarak da bilinen algoritma kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşıyor.
Algoritmalar, saniyeler içinde veri analizi yapıp, alım-satım işlemleri için gerekli emirleri verebiliyor ve bunu insanların hayal bile edemeyeceği kadar kısa bir sürede gerçekleştiriyor. Finans piyasalarında algoritmik işlemler teknolojinin gelişimiyle önemli bir yer tutarken, dünyada algoritmalar tarafından alınıp satılan hisse senetlerinin oranı borsadan borsaya değişiklik gösterse de bu yöntemle yapılan işlemlerin sayısı giderek artıyor.
- Algoritmik işlemlerin daha da artması bekleniyor
Konuya ilişkin olarak değerlendirmelerde bulunan Matriks Algo Solutions Genel Müdürü Kıvanç Özbilgiç, algoritmaların fiyat dalgalanmalarından hızlı kazanç sağlamak amacıyla kullanıldığını anımsatarak, "Yüksek frekanslı alım satım işlemleri genellikle hacimli hisse senetleri, döviz çiftleri ve vadeli işlemler gibi likit piyasalarda tercih edilir." dedi.
Özbilgiç, amacın 1 kademe olarak bilinen alım ile satım arasındaki farktan kar elde etmek olduğunu dile getirerek, aynı enstrümana ait farklı pazar veya piyasalarda oluşan fiyat farklarını yakalayarak bunların eş anlı ve ters yönlü alım satım işlemlerinden kar etmekte de yaygın olarak kullanıldıklarını aktardı.
Dünyada bu algoritmalar tarafından alınıp satılan hisse senedi oranlarının ise değişiklik gösterdiğini söyleyen Özbilgiç, "Tahminlere göre, ABD'de bu oran yaklaşık yüzde 55, Avrupa Birliği'nde yüzde 40, Rusya'da yüzde 36 ve Brezilya'da yüzde 20 civarındadır. En hızlı ilerleme gösteren Hindistan'da ise algoritmik işlemler, toplam işlem hacminin yaklaşık yüzde 40'ını oluşturuyor." diye konuştu.
Özbilgiç, konuyla ilgili yapılan araştırmalara göre algoritmik işlemlerde gelecek yıllarda her yıl en az yüzde 10'luk artış beklendiğini, bu oranların gelişen piyasalarda en yüksek seviyede olduğunu anlattı.
Mordor Intelligence'ın araştırmasına göre, dünya genelinde bu işlemlerde en hızlı büyüyen pazarın Asya Pasifik, en büyük pazarın ise Kuzey Amerika olduğuna işaret eden Özbilgiç, Afrika gibi, bazı gelişmekte olan ülkelerin borsalarında algoritmik işlem altyapısının henüz gelişmediğini ve bu ülkelerin borsalarında işlemlerin aktif olamayabileceğini belirtti.
- "Manuel işlem yapanlara göre avantaj sağlıyor"
Özbilgiç, algoritmik işlemlerin strateji çeşitlendirmede manuel işlem yapanlara göre avantaj sağladığını, kolaylıkla veri analizi yapılması, backtest (Geçmiş verileri kullanarak sonuç üretip risk ve kar durumu analizi), optimizasyon, risk yönetimi ve portföy çeşitlendirmede etkili olduğunu söyledi.
Aracı kurumların da verimlilik, operasyonel kolaylık, işlem hızlarının artışı, yeni gelir modelleri oluşturma ve gelirlerin artışı konusunda bu işlemleri kullandıklarını aktaran Özbilgiç, borsalarda piyasa likiditesinin artması, piyasa derinliğinin gelişmesi, düşük fiyat dalgalanmaları, manipülasyonların azalması, yüksek işlem hacmi ve piyasa verimliliği için algoritmik işlemlerin kullanılmasının avantajlı olduğunu kaydetti.
Özbilgiç, bu işlemlerin avantajları olduğu kadar dezavantajlarının da olduğunu vurgulayarak, "Ani fiyat hareketleri ihtimali, teknik arızalar ve riskler, kötü niyetli kullanıcı riski, piyasa katılımcılarının adaletsizliği ve piyasa tahminlerinin zorlaşması gibi konular borsalar için dezavantaj oluşturabilir." şeklinde konuştu.
- "Borsalardaki alım satım işlemlerindeki hacim yüksek oranda algoritmalardan gerçekleştiriliyor"
Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Emrah Ahi de finans dünyasının teknolojinin hızlanmasıyla birlikte köklü bir dönüşüm sürecinde olduğunu belirterek, "Algoritmik işlemler (algo-trading) ve yüksek frekanslı alım-satım (HFT) uygulamaları, hisse senedi piyasalarında önemli bir paya sahip olmaya başladı. Bu stratejiler insana kıyasla hız, rasyonalite, verimlilik ve doğruluk sağlarken, bazı riskleri de beraberinde getiriyor." ifadelerini kullandı.
Tamamen algoritmalarla yönetilen varlık ya da fon büyüklüğünün henüz çok yüksek olmadığını dile getiren Ahi, "Borsalarda hacim yüksek oranda algoritmalar tarafından gerçekleştiriliyor." dedi.
Ahi, küresel piyasalarda birçok ülkenin borsasında algoritmalar tarafından yapılan işlemlerin yaygınlaştığını ve bu işlemlerin büyük bir kısmının yüksek frekanslı alım-satım uygulamaları ile yapıldığını aktardı.
Özellikle bu konuda ABD'nin başı çektiğini vurgulayan Ahi, şöyle devam etti:
"ABD hisse senedi piyasasındaki işlemlerin yüzde 70'ten fazlası algoritmalar tarafından gerçekleştiriliyor, Avrupa piyasalarında bu oran yüzde 50 ile 70 arasında değişirken, Asya'da (özellikle Japonya, Hindistan ve Çin) algoritmik işlemlerin payı yüzde 40-60 seviyelerine ulaşmış durumda. Örneğin, Hindistan'da algoritmik alım-satım 2011 yılında toplam işlem hacminin yüzde 10'unu oluştururken, bu oran günümüzde yüzde 50'nin üzerinde."
- "Yüksek frekanslı alım satım işlemlerinde piyasadaki volatilite artabilir"
Bu sistemle yapılan işlemlerin avantajları olsa da bazı riskler barındırdığının altını çizen Ahi, özellikle yüksek frekanslı alım satım işlemlerinde piyasadaki volatiliteyi artırabileceğine dikkati çekti.
Ahi, bu duruma örnek olarak, 2010'daki "Flash Crash" (çok kısa bir zaman diliminde ani düşüş ve yükseliş hareketi) sırasında, algoritmaların zincirleme tepkileriyle Dow Jones Endeksi'nin birkaç dakika içinde 1000 puandan fazla değer kaybetmesini gösterdi.
Diğer bir risk olarak ise şeffaflığa işaret eden Ahi, "Bazı algoritmaların (yapay zeka tabanlı) karar alma süreçlerinin 'kara kutu' (black box) niteliği taşıması, sorumluluk ve regülasyon konularında belirsizlik yaratabiliyor. Bir örnek olarak, Knight Capital'in 2012 yılında yazılım hatası sonucu yaşadığı 440 milyon dolarlık kaybı verebiliriz." diye konuştu.