Dünya borsalarında rekorlar kırılmaya devam etti!
Bu hafta, uzun zamandır piyasalarda tedirginliğe neden olan enflasyon verilerinin korkulacak boyutta olmadığının anlaşılması, COVID-19 aşılama çalışmalarında sağlanan ilerleme ve ekonomik aktiviteye ilişkin iyimserlikle pay piyasalarında yükseliş eğilimi ve rekorların devam ettiği görüldü.
Dünya borsalarında ekonomik aktiviteye ilişkin beklentilerden iyi gelen veriler ve yüzde 1,6’nın altına gerileyen ABD’nin 10 yıllık tahvil faiziyle birlikte rekorlar birbiri ardına kırılmaya devam ederken, gelecek hafta Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz kararı ile dünya genelinde açıklanacak Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri takip edilecek.
Bu hafta, uzun zamandır piyasalarda tedirginliğe neden olan enflasyon verilerinin korkulacak boyutta olmadığının anlaşılması, yeni tip koronavirüs (COVID-19) aşılama çalışmalarında sağlanan ilerleme ve ekonomik aktiviteye ilişkin iyimserlikle pay piyasalarında yükseliş eğilimi ve rekorların devam ettiği görüldü.
Yatırımcıların odağında bulunan verilerden ABD’nin enflasyonu, martta aylık yüzde 0,6 ve yıllık yüzde 2,6 ile beklentilerin hafif üzerine çıktı. Ülkede aylık enflasyon Ağustos 2012’den bu yana kaydedilen en yüksek artışı gösterirken, yıllık enflasyon da Ağustos 2018’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Enflasyon verisinin tahminleri aşmasına karşın ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi düşüşe geçerek yüzde 1,53’e kadar geriledi. Analistler, tahvil piyasasında enflasyonun çok daha hızlı artabileceği endişelerinin şimdilik ortadan kalkması ve ABD’deki tahvil ihalelerinin başarıyla gerçekleştirilmesi ile alımların güçlendiğini belirtti.
Öte yandan bu hafta gündemi meşgul eden diğer başlıca konular ise; COVID-19 aşılama çalışmalarına ilişkin gelişmeler ve Rusya ile Ukrayna arasında artan gerilimin ardından ABD’nin Rusya’ya başlattığı yaptırımlar oldu.
ABD’de Johnson & Johnson’ın ürettiği tek dozluk COVID-19 aşısının kullanımına ara verilmesi, salgının seyri ve aşıların güvenilirliği konusundaki soru işaretlerini artırsa da bunun piyasalara etkisi, dünya genelinde aşılama çalışmalarında sağlanan ilerleme ile sınırlı kaldı.
ABD ile Rusya arasındaki gerilimin artabileceği endişeleri ve düşüş eğilimindeki ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi ise altının ons fiyatını destekledi. ABD 10 yıllık tahvil faizleri haftayı 5 baz puan düşüşle yüzde 1,57’den tamamladı. Altının ons fiyatı ise özellikle haftanın ikinci yarısında ivme kazanan yükselişi ile bir önceki haftaya göre yüzde 2 artışla 1.778 dolara çıktı.
Emtia fiyatlarında bu hafta ekonomik aktiviteye ilişkin iyimserlikle pozitif bir seyir izlendi. Haftalık bazda Brent petrolün varil fiyatı yüzde 5,7 değer kazanarak 66,4 dolara, bakırın libresi de yüzde 3,7 yükselişle 4,2 dolara yükseldi.
Küresel piyasaların bir diğer önemli konusu da kripto paralardaki hareketlilik oldu. Bitcoin 64.854 dolarla tarihi zirvesini yenilemesinin ardından 62.000 dolar seviyesinde dengelendi.
ABD’de halka açılan ilk kripto para işlem platformu olan Coinbase’in hisseleri, New York borsasında “COIN” koduyla işlem görmeye başladı. Nasdaq’ta doğrudan listeleme yoluyla halka açılmayı seçen Coinbase, böylece mevcut hissedarlarına ve yatırımcılarına sahip oldukları hisse senetlerini satma fırsatı sunmuş oldu. 250 dolardan halka arz edilen COIN iki işlem gününde yüzde 36,8 değer kazanarak haftayı 342 dolardan tamamladı.
Powell, piyasalara güven verdi
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, hafta içinde katıldığı bir etkinlikte, faiz artırımından önce tahvil alımlarının azaltılacağının sinyalini verdi. Powell, “Geçen aralık ayından bu yana hedeflerimize yönelik önemli ilerlemeler kaydettiğimizde varlık alımlarını azaltacağımız zamana ulaşacağız. Bu, büyük olasılıkla faiz oranlarını yükseltmeyi düşündüğümüz zamandan çok önce olur.” değerlendirmesinde bulundu.
Fed’in hafta içi yayımlanan “Bej Kitap” raporu ise ülkede ekonomik faaliyetin şubat sonundan nisan başına kadar olan süreçte ılımlı şekilde hızlandığına ve tüketici harcamalarının güçlendiğine işaret etti.
Bu hafta ABD’de açıklanan verilere göre federal hükümetin bütçe açığı, martta 660 milyar dolar oldu. Perakende satışlar, martta aylık yüzde 9,8 artarak beklentilerin üzerinde yükseliş kaydederken, işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı da 10 Nisan ile biten haftada 576 bine inerek Mart 2020’den bu yana kaydedilen en düşük seviyeye geriledi.
Öte yandan, New York Fed imalat endeksi 26,60’a yükselerek beklentileri aşarken, söz konusu oran Ekim 2017’den bu yana en yüksek seviyeye işaret etti.
Sanayi üretimi endeksi ise bu hafta açıklananlar arasında beklentileri karşılamayan nadir verilerden biri oldu. ABD’de martta aylık bazda yüzde 1,4 artan sanayi üretimi beklentilerin uzağında kaldı.
Söz konusu gelişmelerle hafta genelinde alıcılı seyreden New York borsasında, bir önceki hafta kapanışına göre S&P 500 endeksi yüzde 1,57, Dow Jones endeksi yüzde ise yüzde 1,36 artış ile tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirirken, Nasdaq endeksi yüzde 0,58 değer kaybetti.
19 Nisan ile başlayan haftanın veri takviminde, perşembe Chicago ulusal aktivite endeksi ile ikinci el konut satışları, cuma günü ise yeni konut satışlarıyla birlikte imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI verileri takip edilecek.
Avrupa borsaları pozitif seyretti
Avrupa borsalarında, olumlu makroekonomik veri akışının desteğiyle alış ağırlıklı bir hafta geride kalırken, 19 Nisan haftasında ECB’nin faiz kararı ve devamında ECB Başkanı Christine Lagarde’ın yapacağı açıklamalar yatırımcıların odağında bulunuyor.
ECB’nin faiz oranlarında bir değişikliğe gitmesi beklenmezken, Lagarde’ın yılın ikinci çeyreğinde tahvil alım programının hızı üzerine olası değişikliklere ilişkin ipucu vermesi bekleniyor.
Hafta içinde, ECB Başkanı Lagarde, Avro Bölgesi ekonomisinin hala parasal ve mali teşviklerle ayakta durduğunu belirterek, ekonomide tam toparlanma sağlanana kadar bu teşviklere son verilemeyeceğini söyledi.
Almanya’da ise Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier, Alman hükümetinin bu yıl için gayrisafi milli hasılada (GSYH) yüzde 3’lük önceki büyüme tahminini kayda değer bir oranda artıracağını bildirdi.
Bu hafta açıklanan verilere göre Almanya’da enflasyon beklentiler doğrultusunda martta yıllık yüzde 0,5 artarken, İngiltere’de sanayi üretimi aylık bazda yüzde 1 artışlar tahminleri aştı.
Avro Bölgesi’nde de enflasyon aylık yüzde 0,9, yıllık yüzde 1,3 artışla beklentilere paralel bir seyir izledi.
Bu gelişmelerle yükseliş eğilimini üst üste ikinci haftaya taşıyan avro/dolar paritesi, haftayı yüzde 0,7 değer kazancıyla 1,1979’dan tamamladı.
Haftalık bazda Almanya’da DAX endeksi 15.473 puanla tarihi zirvesini görmesinin ardından haftayı yüzde 1,48 artışla rekor kapanış olan 15.459 puandan tamamladı. İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,50 yükselirken, salgının başlangıcından bu yana ilk defa 7 bin seviyesinin üzerinde 7.019’dan kapanış yaptı. Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,91 ve İtalya’da MIB 30 endeksi de yüzde 1,3 değer kazandı.
Gelecek hafta; salı İngiltere’de işsizlik ve Almanya’da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), çarşamba İngiltere’de TÜFE, perşembe ECB’nin faiz kararı ve devamında ECB Başkanı Lagarde’ın açıklamaları ile cuma günü bölge genelinde imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI verileri takip edilecek.
Asya borsaları karışık seyretti
Asya borsalarında ise Çin ve Japonya’da satıcılı bir seyir izlenirken, Güney Kore’de yükseliş kaydedildi.
Çin’de açıklanan ilk çeyrek GSYH verisi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,6 artsa da beklentilerin altında kaldı. Çin’in ilk çeyrekte yıllık büyümesi ise yüzde 18,3 oldu.
Japonya’da açıklanan çekirdek makine siparişleri verisi de şubatta yüzde 8,5 gerileyerek beklentileri karşılamazken, ÜFE yıllık yüzde 1 artışla tahminleri aştı.
Çin’de açıklanan ihracat verisinin martta yıllık yüzde 30,6 artmasına karşın öngörülerin altında kalması da Asya borsalarının satıcılı seyretmesinde etkili oldu.
Bu gelişmelerle bu hafta, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,28, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,7 değer kaybederken, Güney Kore’de Kospi endeksi ise haftayı rekor seviyeyle önceki haftalık kapanışın yüzde 2,1 üzerinde tamamladı.
Gelecek hafta, pazartesi Japonya’da dış ticaret dengesi, kapasite kullanımı ve sanayi üretimi, cuma Japonya’da ÜFE verileri takip edilecek.
TCMB, beklentiler doğrultusunda politika faizini değiştirmedi
Hafta içinde, Şahap Kavcıoğlu başkanlığında gerçekleştirilen ilk Para Politikası Kurulu toplantısında, beklentiler doğrultusunda politika faizini değiştirmeyerek yüzde 19’da sabit tutan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), karar metninde ise önemli değişiklikler yaptı.
Karar metninde, söz konusu karara gerekçe olarak; “Mevcut parasal duruşun krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin gelecek dönemde belirginleşeceği” öngörüsü gösterildi.
Gelecek dönem faiz oranlarının seyri açısından en önemli yönlendirme ise “Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizinin enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edileceği” ifadeleri ile yapıldı.
Öte yandan, TCMB kripto varlıkların ödemelerde kullanılmamasına yönelik düzenleme çalışmasının tamamlandığı belirtilen duyuruda, Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’in yürürlüğe konulduğu bildirildi.
TCMB, kripto varlıkların ödemeler alanında kullanılmasının, işlemin tarafları açısından telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaratma ihtimali bulunduğunu, bu alanda mevcutta kullanılan yöntem ve araçlara karşı güven zafiyeti doğurabilecek unsurlar içerdiğini bildirdi.
TCMB’den ödemeler alanına ilişkin yapılan basın duyurusunda, kripto varlıkların herhangi bir düzenleme ve denetim mekanizmasına tabi olmaması, merkezi bir muhatabın bulunmaması, piyasa değerlerinin aşırı oynaklık göstermesi, anonim yapıları dolayısıyla yasadışı faaliyetlerde kullanılabilmesi, cüzdanların çalınabilmesi veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz kullanılabilmesi, işlemlerin geri dönülemez nitelikte olması gibi nedenlerle ilgili taraflar açısından önemli riskler barındırdığı vurgulandı.
Duyuruda, son dönemde söz konusu varlıkların ödemeler alanında kullanılmasına ilişkin çeşitli girişimlerin oluşmaya başladığına işaret edilerek, “Bu varlıkların ödemelerde kullanılmasının, yukarıda bahsedilen sebeplerle işlemin tarafları açısından telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaratma ihtimali bulunduğu ve bu alanda mevcutta kullanılan yöntem ve araçlara karşı güven zafiyeti meydana getirebilecek unsurlar içerdiği değerlendirilmektedir.” ifadeleri kullanıldı.
Bu hafta açıklanan verilere göre sanayi üretim endeksi, şubatta aylık bazda yüzde 0,1, yıllık bazda yüzde 8,8 artsa da beklentilerin hafif altında kaldı. Arındırılmamış sanayi üretim endeksinde de yıllık bazda yüzde 5,71 artış oldu.
Fiyatlamalar açısından Borsa İstanbul’da öne çıkan gelişme ise uzun süredir satıcılı seyreden banka hisselerinde etkili olan alışlardı. Bankacılık endeksi bu hafta yüzde 4,15 değer kazanarak, son 14 haftanın en iyi performansını gösterdi.
Bu gelişmelerle BIST 100 endeksi haftayı bir önceki hafta kapanışına göre yüzde 1,07 değer kazanarak 1.408,14 puandan tamamladı.
Dolar/TL ise hafta boyunca sınırlı da olsa düşüş eğiliminde hareket ederek, önceki hafta kapanışına göre yüzde 2,1 azalışla haftayı 8,0718’den kapattı.
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.440 ve 1.465 seviyelerinin önemli direnç, 1.340 puanın destek olarak öne çıktığını söyledi.
Gelecek hafta yurt içinde çarşamba tüketici güven endeksi ve Para Politikası Kurulu’nun toplantı tutanakları takip edilecek. Borsa İstanbul, bu hafta cuma günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle kapalı olacak.
dünya.com