Ekonomistler, TCMB'nin faiz kararı ve alınan tedbirleri değerlendirdi

ekonomistler, tcmb'nin faiz kararı ve alınan tedbirleri değerlendirdi
Google News

İSTANBUL (AA) – Para Politikası Kurulu (PPK), 19 Mart’taki toplantısını 2 gün öne çekerek hem faiz indirdi hem de koronavirüsün olası ekonomik ve finansal etkilerine karşı önemli tedbirler aldı.

Merkez Bankası, politika faiz indirim döngüsünü sürdürerek son 7 toplantıda faizi 1.425 baz puanlık düşüşle yüzde 9,75’e çekti.

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının olası ekonomik ve finansal etkilerine karşı da bankacılık sektörünün ve reel sektörün elini rahatlatacak adımlar atan Merkez Bankası, ilk kez Türk usulü Uzun Vadeli Refinansman İşlemleri (TLTRO) ilanını yaptı.

Analistler, TCMB’nin erken toplanarak 3 önemli adım attığını belirtti. Bankalara hedefli likidite imkanı ve reeskont ihracat kredilerine yapılan düzenlemeler ile reel sektöre kredi akışının devamının sağlanmasına yönelik bankacılık sistemine çok ciddi boyutta ve avantajlı koşullarda fonlama imkanı sağlanacağını ifade eden analistler, TCMB’nin, ekonomik görünümde virüs öncesinde sağlanan ivmenin korunması ve küresel ekonomideki etkileri azaltmak amacıyla hem faizi indirimi hem de likidite destekleyici tedbir paketi hazırladığını vurguladı.

TCMB’nin kullandırdığı reeskont kredilerinde rahatlama sağladığını ifade eden analistler, yeni likidite aracı ile bankalara reel sektöre kullandırılan kredilerde finansman noktasında daha düşük faiz oranı ile fonlama yapılacağını dile getirdi.

“Faiz indirimlerine kapı açık bırakıldı”

AA Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede TCMB’nin faiz indiriminin boyut olarak bir sürprize yol açmadığını belirtti.

Merkez Bankası’nın yeni indirimlere kapıyı açık bıraktığını ve fonlama imkanlarını ciddi boyutta artırdığını ifade eden Bürümcekçi, politika faizinin düşürülmesi ile gelecek dönemde ortalama fonlama maliyetinin haftalık repo faizi ile yakın seyredeceğini söyledi.

Bürümcekçi, para ve repo piyasasında gecelik faizin ise ortalama olarak piyasa yapıcı oranına daha yakın olmak üzere yüzde 8,25-9,75 aralığında bankaların likidite durumuna bağlı olarak dar bir alanda dalgalanacağını kaydetti.

Merkez Bankası’nın, daha önce kullandığı “Gelinen noktada, mevcut para politikası duruşunun hedeflenen dezenflasyon patikasıyla uyumunu koruduğu değerlendirilmektedir” mesaj cümlesine karar metninde yer vermediğine dikkati çeken Bürümcekçi, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Enflasyon trendinde ve gelecek enflasyon beklentilerinde gözlenebilecek iyileşmeleri politika faizine yansıtmaya devam edeceği sinyalini vermiştir. Ayrıca, karar sonrası açıklanan tedbirlere bakıldığında, reel sektöre kredi akışının devamını sağlamaya yönelik bankacılık sistemine çok ciddi boyutta ve avantajlı koşullarda fonlama imkanı sağlanacağı görülmektedir. Bu durumun son dönemde finansal koşullarda gözlenen sıkılaşmayı telafi etmek ve büyümedeki olası yavaşlamayı sınırlamak açısından faydası olacaktır.”

“Merkez Bankası hem likidite sıkışıklığına hem de talepte yavaşlama olasılığına hazırlık yapıyor”

İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin de Merkez Bankası’nın emtia fiyatları ve talep koşullarının zayıflaması nedeniyle enflasyonun beklenenden düşük seyretme ihtimalini dikkate alarak faiz indirimine gittiğini belirtti.

Bu reaksiyonun beklenen reel faizin yükselmesini engellemek için atılmış bir adım olduğunu ifade eden Sezgin, likidite tedbirlerinin ise proaktif olarak gelecek dönemde artması muhtemel olan likidite ve finansman ihtiyacına yönelik atılmış bir adım olduğunu vurguladı.

Sezgin, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Hem finansmana erişimi hem de bu finansmanın maliyetini düşürücü adımlar olduğu için ekonomiyi destekleyici. Ayrıca, döviz likiditesini rahatlatıcı adımlar da var ki bu da küresel risk iştahının zayıflaması ve ihracat ile turizm kayıpları nedeniyle yine kısa vadede artabilecek döviz talebini karşılamaya yönelik görünüyor. Bu kanallar brüt rezervleri olumsuz etkileyebilir ancak swap imkanı genişletildiği için toplamda brüt rezerv etkisi sınırlı kalabilir. Merkez Bankası’nın kendi rezervi dediğimiz kısım için negatif etkisi olacaktır. Toplamda bakıldığında Merkez Bankası, hem likidite sıkışıklığına hem de talepte yavaşlama olasılığına hazırlık yapıyor. Yarın açıklanacak mali ve diğer tedbirlerle bir arada daha anlamlı ve bütünlük gösteren hale dönüşebilir. Kredilerin yapılandırılması veya ötelenmesi gibi adımlar da bekleniyor. Böylesi adımların işlerlik kazanabilmesi için Merkez Bankası arka planı hazırlamış görünüyor. Ancak mali politika içinden geçtiğimiz süreçte daha hedefli çözümler üretebilir. Bu kanalın da çok önemli olacağını düşünüyorum.”

“Reel sektöre kesintisiz kredi imkanı sağlandı”

Spinn Danışmanlık Kurucu Ortağı ve ekonomist Özlem Derici Şengül ise haftalık repo faizinde indirimin yanı sıra TCMB’nin bankalar, reel sektör ve ihracatçılar için bir dizi önlem açıkladığını belirtti.

Reel sektöre kesintisiz kredi imkanının da sağlandığını vurgulayan Şengül, “Bankaların yeni likidite imkanlarından reel sektöre kesintisiz kredi akışı sağlaması hedeflenmiş ve likidite imkanlarından yararlanma sağlayacakları kredi tutarları ile ilişkilendirilmiştir. Bu çerçevede 91 günlük repo ihalelerinde politika faizinin 150 baz puan aşağısında, yani yüzde 8,25 oranla likidite sağlanacak.” dedi.

Şengül, ihracatçılara da vade kolaylığı sağlandığını anımsatarak, şunları kaydetti:

“Reel kredi büyümesi şartı, reel sektöre kesintisiz krediyi zorlaştırabilir. TCMB’nin bu düzenlemelerinin kısa vadede likidite sıkışıklığı yaşamamak için önemli olduğunu ancak koronavirüs salgını dolayısıyla reel sektörde oluşacak zararı önleme konusunda yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Likidite imkanlarının reel sektöre kullanıldığı ölçüde bankalara tahsis edilmesi, kredilerin doğru bir şekilde kanalize edilmesi için oldukça önemli ancak reel kredi büyümesini sağlayamayan bankaların müşterisi olan reel kesimin kredilere erişiminde sıkıntı yaşaması alınan önlemlerin etkinliğini azaltacaktır. Bu yüzden gelişmelerin negatif yönde devam etmesi durumunda TCMB’nin bu kısıtı kaldırmasını bekleriz.”

“Politika faizi Nisan 2018’den bu yana ilk kez tek hanede”

Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek, TCMB’nin 2 yıl aranın ardından ilk kez ara PPK toplantısı gerçekleştirerek politika faizini indirdiğini söyledi.

Mart ayı başlangıcından bu yana global çapta gözlenen takvim dışı para politikası toplantıları gerçekleştirilmesi furyasına
bugün itibarıyla TCMB’nin de katılım sağladığını ifade eden Gödek, “Bugün alınan 100 baz puan faiz indirimi kararı ile politika faizi Nisan 2018’den bu yana ilk kez tek haneli seviyelere gelmiş oldu.” dedi.

Gödek, 7 maddelik önlem paketine ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu:

“Önlemler likidite kanallarının her koşulda açık tutulmasını ve reeskont ödemelerine dair kolaylıkları içerirken, ilk kez TCMB tarafından ‘TLTRO vari fonlama’ adımının atıldığını gösteriyor. Hatırlatmak gerekirse, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) sıklıkla kullandığı TLTRO uygulaması, hedefli, uzun vadeli, ucuz fonlama koşullarını içerir operasyonlardan oluşmakta. Zamanlama olarak önden alınan faiz indirimi kararının Türk lirası çapraz kur işlemlerinde aleyhte ek satış baskısı olarak belirmesini beklemiyoruz. Zira globalde bir süredir takip edilen ‘değerli Amerikan doları’ ve ‘riskten kaçış’ temalarının oyunda ana belirleyici olduğu ve söz konusu pozisyonlarını bir süre daha koruyacağını değerlendiriyoruz.”

Yorumlar (0)
Henüz yorum yapılmamış.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
<