Çocuklarda teknoloji bağımlılığına karşı ailelere tavsiyeler
İSTANBUL (AA) – Uzman Klinik Psikolog Diana Güler, teknolojik bağımlılık durumunda teknolojiyi tamamen ortadan kaldırmak gerekmediğini belirterek “Bunun yerine, teknolojiyi nasıl kullanmamız/kullandırmamız gerektiği üzerine düşünmek, alternatifler üretmek gerekir.” ifadelerini kullandı.
LG’den yapılan açıklamaya göre, çocuklarda internet ve teknoloji bağımlılığı üzerine, LG’nin ebeveynleri sanal dünyadan gelebilecek tehlikelere karşı bilinçlendirmek ve bilgilerini artırmak amacıyla oluşturduğu “www.cocuğumukoru.com” üzerinden bilgi veren Uzman Klinik Psikolog Diana Güler, “Teknoloji ile olan sağlıksız bir ilişkide, teknolojiyi tamamen ortadan kaldırmak doğru değildir. Bunun yerine, teknolojiyi nasıl kullanmamız/kullandırmamız gerektiği üzerine düşünmek, alternatifler üretmek gerekir.” açıklamasında bulundu.
Güler, şunları kaydetti:
“Teknolojik bağımlılık, teknoloji kullanımına ayrılan vaktin artması, bir şekilde teknoloji kullanımında azalma olursa huzursuzluk, uykusuzluk, öfke gibi yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması, kişinin kontrolünü sağlayamaması sonucu düşündüğünden daha fazla kullanması, tüm zamanını buna ayırması ve bunun sonucu olarak da kişisel ve toplumsal sorumlulukları yerine getirememesidir. Bağımlılığa giden süreç uzun zaman içerisinde, yavaş yavaş gelişir, birden ortaya çıkmaz.”
Teknolojik bağımlılığın aileler tarafından fazla ciddiye alınmadığını, bu nedenle de müdahale edilmediğini belirten Güler, “Aileler tedavi konusunda ciddi, acil ve dikkatli bir sürece girmedikleri gibi problemi dışarıya karşı kapatarak ya da basitleştirerek dolaylı da olsa bağımlının bağımlılığını destekliyorlar. Fakat teknoloji bağımlılığında, kişinin teknoloji ile ilişkisini tamamen yok etmek imkansızdır. Bu yüzden teknoloji bağımlılığı herhangi bir bağımlılıktan farklı olarak değerlendirilmeli, tedavisinin her anlamda daha da zor olabileceği düşünülmeli ve önleyici yollara daha çok başvurulmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Teknoloji bağımlılığı ile ilgili önleme çalışmalarının yapılması gerekliliği üzerinde duran Güler, şu önerilerde bulundu:
“Birinci adım, kullanımın bir sınırının olmasıdır. Eğer çocuk veya genç birey sınırını bilip ona göre davranırsa kendini bağımlılıktan korumuş olur. İkinci adım ise kişinin, kötüye kullanımın ne olduğunu bilmesi ve kullanıma bağlı zarardan kendini koruyabilme becerisinin öğretilmesidir. ‘Nasıl bir kullanım?’ sorusunun cevabı verilerek sınırlar belirlenip günlük hayatlarında uygulamaları sağlanır. Bu sınırın erken yaşlardan itibaren öğretilerek alışkanlık kazandırılması gerekir.”
Teknolojinin amaçlı, sınırlı, sorumlu, sağlıklı, güvenli, aktif, işlevsel, faydalı, bilinçli, faydalı, dürüst, çevreci, bilgili ve yasal kullanılmasını gerektiğini belirten Güler ebeveynlere yaptığı uyarıda ise “Ebeveynlerin televizyon ekranı veya internet kullanımı üzerinden model oluşturmaları çok değerli, ailelerin de çocuklara örnek oluştururken doğru davranışlar sergilemesi gerekiyor. Çocuklar ve gençler, kelimelerden ziyade davranışları baz alıyorlar. Bu yüzden ebeveynleri bilinçlendirmek ve farkındalık oluşturmak gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.