Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı Suriye, Mısır ve İsrail için bir davet midir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Doğu Akdeniz’e kıyıdaş tüm ülkeleri konferansa davet etmesini değerlendiren Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Türkiye’nin bütün taraflarla diyaloğa açık olduğunu gösterdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 7 Aralık’ta düzenlenen Doğu Akdeniz Çalıştayı’na gönderdiği video mesaj, uzmanlara göre, Türkiye’nin bölge ülkeleri ile ilişkileri açısından önemli mesajlar taşıyor.
Erdoğan mesajında, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e kıyıdaş tüm bölge ülkelerinin ve Kıbrıs Türklerinin yer alacağı bir konferans düzenlenmesi önerilerinin hâlâ masada durduğunu belirterek, “Muhataplarımızdan Türkiye’nin uzattığı bu eli havada bırakmamalarını bekliyoruz” demişti.
‘Türkiye, bütün taraflarla diyaloğa açık olduğunu gösterdi’
Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi ( BAU DEGS) Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’ya göre Erdoğan’ın bu ifadeleri, Türkiye’nin ‘yapıcı ve önyargısız’ yaklaşımını ortaya koyuyor.
“Artık kimsenin Türkiye’nin bazı devletlere tavır koyduğunu, onları dışladığını ve onlarla işbirliği yapmaktan kaçındığını söylememesi gerektiğini” belirten Yaycı, Erdoğan’ın açıklamalarını Sputnik’e şöyle değerlendirdi:
“Sayın Cumhurbaşkanı bu çağrıyı defalarca yaptı. Hakkaniyetli bir çözüm bulunması, durumun gerginleşmemesi için ilgili kıyıdaşlarla anlaşmaya hazır olduğumuzu ifade ediyor. Bu söylem ile şimdi, karşılıklı kıyılarımızın olduğu İsrail, Lübnan, Mısır, Suriye ve Filistin’i de muhatap aldığımızı, çağrı yaptığımızı anlıyorum. Karşılıklı kıyılarımızın; Mısır, Libya, Filistin, İsrail, Lübnan ve Suriye ile olduğunun açık bir şekilde ifade edilmesi, Türkiye’nin elini rahatlatacak, alternatiflerini artıracak, oyun kurdurabilecektir”
‘KKTC ve Filistin Devleti gerçeği ortadadır’
Yaycı, Türkiye’nin çağrısına rağmen bu devletlerin masaya gelmemesinin onların “art niyetli” olduğunu göstereceği görüşünde. Yaycı’nın, tanınmayan Kuzey Kıbrıs’ın böyle bir konferansta yer alması mümkün mü, şeklindeki soruya yanıtı ise şöyle:
“Devletler hukukuna göre; devlet olabilmek için asli üç şart gereklidir. Sınırları belli bir toprak, halk niteliği kazanmış insan topluluğu ve onun üzerindeki otorite. KKTC’nin tanınması arzu ettiğimiz bir durumdur ama tanınmadığında devlet olmaz diye bir olgu söz konusu değildir. Dolayısıyla KKTC ve Filistin Devleti gerçeği ortadadır. Bu gerçeğin fiiliyata dökülmesi anlamında bu konferans çağrısının ayrı bir önemi var”
(sputnik.com)