'Dijital mal varlığı' miras sayıldı
DENİZLİ (AA) – Denizli’de trafik kazasında kaybettiği eşinin bulut bilgi işlem sağlayıcısı hesabına ulaşmak için dava açan kişinin talebi üzerine, dijital mal varlığının tespitinin yapılarak terekeye dahil edilmesi gerektiğini belirten istinaf, dosyayı ilk derece mahkemesine gönderdi.
M.T, avukatı Yusuf Enes Arslan vasıtasıyla Denizli 4. Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı davada, geçen yıl vefat eden eşine ait Apple marka cep telefonunun iCloud hesabında fotoğraf, video, ses, mail kayıtları ve medya dosyalarına ulaşma izni istedi.
Mahkeme, talebin, “cep telefonunda bulunan iCloud hesabına erişilmesiyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edileceği, davacının talebinin tereke tespitine konu edilemeyeceği” gerekçesiyle reddine karar verdi.
Kararı istinafa taşıyan koca, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine yaptığı başvuruda, vefat eden eşinin iCloud hesabında terekeye konu mal varlığının, e-ticaret, hediye çekleri ve kuponlarının olduğunu, bu nedenle iCloud hesabının da tereke kapsamında olduğunu savundu.
“Dijital mal varlığı yadsınamaz”
Daire aldığı kararda, “dijital mal varlığına” dair henüz yasal bir düzenleme yapılmadığına işaret etti.
Yakın zamana kadar elektronik posta hesapları, sosyal medya hesapları ve benzeri dijital uygulamaların yalnızca kişisel kullanıma yönelik olduğunun ve maddi bir değer taşımadığının, ancak bunun zamanla değiştiğinin vurgulandığı kararda, şu ifadeler kullanıldı:
“Günümüzde bu hesapların reklam gelirleri elde edilen maddi bir karşılığı olan hesaplar halini alabildiği gibi, yine sosyal medya hesaplarının ve dijital para cüzdanlarının bağlı olduğu e-posta hesaplarının da artık kişisel kullanımı aşıp ticari değeri olan dijital mal varlığı kapsamına girmeye başladığı anlaşılmaktadır. Günümüzde dijital mal varlığının yadsınamaz ve göz ardı edilemez bir gerçeklik olduğu, kripto para adı verilen ve uluslararası ödemelerde dahi kullanılmaya başlanmış dijital sistemlerin var olduğu, yine astronomik reklam gelirleri sağlayan sosyal medya hesaplarının gün geçtikçe arttığı, aynı şekilde Youtube ve benzeri dijital platformlarda salt reklam geliri ve hatta ücretli üyelik sistemi ile hizmet veren kanallar oluşturulduğu bir ortamda dijital mal varlığı ve dijital miras ile ilgili olarak yasal bir düzenleme bulunmadığı, bu konuda yasal bir boşluk bulunduğu değerlendirilmiştir.”
“Dijital terekenin tespiti yapılmalı”
Kararda, murisin, e-posta hesabı ve buna bağlı olarak kullanılan sosyal medya hesapları, dijital cüzdan hesapları ve benzeri mirasçılarına intikali gereken dijital mal varlığı olduğu belirtilerek şunlar kaydedildi:
“Sonuç olarak, mahkemece tespit talebi gereğince murisin ölüm tarihi itibarıyla tüm aktif ve pasif mal varlığının tespiti ve bu minvalde dijital mal varlığının terekesine dahil olması gerektiği nazara alınarak dijital terekesinin de tespiti yapılarak araştırma ve inceleme sonucunda bir karar verilmesi gerekirken, ölü kişinin e-posta hesabının özel hayatın gizliliği kapsamında değerlendirilerek talebin reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur. İzah olunan gerekçeler karşısında talep eden vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği değerlendirilmiş, dosyanın, dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir.”
“Üçüncü kişilerle yazışmalar korunmalı”
Avukat Yusuf Enes Arslan, bu kararın “dijital miras” kavramı noktasında Türkiye’de ilk olduğuna dikkati çekerek şöyle dedi:
“Benzer şekilde farklı ülkelerde yargıya taşınan olaylar mevcut. Kişilerin kişisel ve ekonomik faaliyetlerini dijital ortama taşımalarıyla birlikte karşımıza çıkan önemli konulardan birisi de dijital miras. Bu konu üzerinde uluslararası yeknesak hukuk kuralları bulunmadığı gibi ülkelerin konuya bakış açıları da farklılık göstermektedir. Elbette ki Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği karar bundan sonraki talepler için de emsal teşkil edecektir. Yalnız burada şöyle bir durum da var, dijital miras talepleri incelenirken özellikle üçüncü kişilerle olan yazışmalar noktasında özel hayatın gizliliği korunmalıdır.”
Muhabir: Mustafa Değirmencioğlu